designinistanbul | söyleşi | elise roy: “tasarım sorunlarını çözmenin en etkili yolu, farklı geçmiş ve becerilere sahip farklı disiplinlerden insanları tasarım düşüncesi sürecine dahil etmektir”
903
post-template-default,single,single-post,postid-903,single-format-standard,ajax_fade,page_not_loaded,,qode-title-hidden,qode_grid_1300,footer_responsive_adv,qode-content-sidebar-responsive,qode-theme-ver-10.0,wpb-js-composer js-comp-ver-4.12,vc_responsive

söyleşi | elise roy: “tasarım sorunlarını çözmenin en etkili yolu, farklı geçmiş ve becerilere sahip farklı disiplinlerden insanları tasarım düşüncesi sürecine dahil etmektir”

 

Kendisini “sağır bir avukat, sanatçı, zanaatkâr ve toplumsal tasarım hareketinde öncülük rolüne savunmuş bir insan hakları savunucusu” olarak tanımlayan Elise Roy, tasarım dünyasına özgün bir önerme sunan, ilham verici bir kişilik. Duyma yetisini yitirmesini kendisi için en büyük hediyelerden biri olarak addedecek kadar pozitif ve buradan hareketle, engellilik alanında daha büyük bir değer üretmeye odaklanmış. Önermesi, tasarım disiplininin temel niteliklerini barındırmakla birlikte; somut ve pratik bir akıl yürütmeyi ve yalın bir tarifi barındırmasıyla dikkat çekici. “Ekstremler için tasarım yapmanın, normlar için yaptığımız tasarımlardan çok daha iyi çözümler ürettiğini ve engelli insanların ekstrem kullanıcılar için çok iyi bir örnek” sunduğunu söylüyor. Elise Roy’a merak uyandırıcı bu söyleşi ve sıcak katkısı için çok teşekkür ediyoruz.

Sevgili Elise Roy; designinistanbul söyleşilerinin bir parçası olduğunuz için çok teşekkür ediyoruz. Dünya sizi, tasarım ve engellilik üzerine yaptığınız ilham verici TED konuşmanızla tanıyor. Bu konuşmanızda, engellilik için tasarım yapmanın daha büyük değer üreteceğinden ve bunun herkesin faydasına olacağından bahsediyorsunuz. Bu önermenizle, aynı zamanda tasarım süreçleri ile ilgili de bir dönüşüm öneriyor ya da öngörüyor musunuz?

Evet, öneriyorum. Hâlihazırda, tasarım düşüncesi süreçlerinin engellilik perspektifinden yeniden tasarlanmasının yolları üzerine çalışıyorum. Örneğin, bir tasarım süreci çoğu zaman çok fazla iletişim ve kolaylaştırıcılık gerektiriyor. Ağır işitme kaybı olan biri olarak söylemeliyim ki; bir tercümana erişiminizin olmadığı durumlarda, bu türden ortamlar oldukça zorlayıcı olabiliyor. Bu süreci kolaylaştırmak için, bir ses tanıma uygulaması kullanmaya başladım. Bu türden uygulamalar elbette ki çok fayda sağlıyor olsa da, zaman zaman kelimeler birbirine karışabiliyor. Ben de bu yüzden, bu türden karmaşaları tasarım fırsatları (design prompts) olarak kullanmaya, insanları kalıpların dışında düşünmeye teşvik etmeye başladım. Bir diğer örnek ise, tasarım düşüncesi sürecinde çoğunlukla insanları kendi ayakları üzerinde durmaya teşvik etmemizle ilgili. Böyle yapıyoruz; çünkü, bu durum insanları çok daha yaratıcı kılıyor. Peki, tekerlekli sandalyeye bağlı biri bu süreçlerin nasıl üstesinden gelebilir? Yaratıcı enerjilerinin akışını nasıl sağlayabilir? Belki de tam burada öğrenebileceğimiz bir şeyler vardır.

Yukarıda bahsettiğimiz TED önermenize uygun olarak, danışman statüsünde tasarım projelerinin içerisinde yer alıyorsunuz. Haiti’de yerinden edilmiş işitme engelliler için yürüttüğünüz proje bunlardan birisi. Bu türden projeler, tasarım sürecine engellilik meselesinin dahil edilmesini gerektiren belirli bir kolektif aklı gerektiriyor gibi. Şayet böyle düşünüyorsanız (yani, bunun bir çeşit kolektif olduğunu düşünüyorsanız), söz konusu kolektifin unsurlarının bir arada nasıl çalıştığı / çalışabileceğini biraz daha açabilir misiniz?

Tasarım sorunlarını çözmenin en etkili yolu, farklı geçmiş ve becerilere sahip farklı disiplinlerden insanları tasarım düşüncesi sürecine dahil etmektir. Bu durum bizlere, benzer bir düşünceyi bir alandan diğerine uygulayabilme imkânı tanır. Engelli insanların özgün deneyimleri burada kritik bir bileşendir. Birden fazla kişi dahil olduğunda, tasarım her zaman daha iyi sonuç verir.

Aynı zamanda avukat olmanız sebebi ile, sizinle biraz da telif meselesini irdelemek istiyoruz. Tasarım ve yaratıcı düşünmenin dahil olduğu, danışmanlık yaptığınız bu alan, telif meselelerini ve konularını nasıl ele alıyor peki?

Hâlihazırda aktif olarak avukatlık mesleğini icra etmiyorum. Öncesinde ise, medenî hukuk avukatlığı yapıyor ve uluslararası insan hakları alanında politika analisti olarak çalışıyordum. Bu sebeple, telif hakları meselesinde çok fazla bilgi sahibi olmadığımı söylemeliyim.

Engellilik meselesine duyarlı tasarım projelerinin gerçekleştirilmesinde, bu projelerin endüstriler, sponsorlar veya diğer finans kaynak ve kurumları ile ilişkisine dair fikirlerinizi alsak?

Kapsayıcı tasarım (inclusive design) ya da engellilik için tasarımın en belirgin özelliği, burada herkes için daha büyük bir değer yatmakta olduğudur. Bu değer, söz konusu işi, herhangi bir finansal bağışa bağımlı olmamayı gerektirmeyen bir sürece dönüştürür. Yenilik işleri içinde olan ya da çözümlemeyi arzu ettiği bir sorunu olan tüm şirket, kurum ya da hükümet birimleri, bunu engellileri merkeze alan bir bakış açısıyla irdelemekten kazanç sağlayacaktır. Tasarım düşüncesinde beni heyecanlandıran şey budur. Burada çok fazla olanak mevcuttur ve diğer alanların aksine, engelliliğin tasarım sürecine sokulması bir hayır işi meselesi değildir; bilakis, inanılmaz bir kazançtan istifade etme meselesidir. Engelli insanlar, gizli ihtiyaçların su yüzüne çıkartılması konusunda eşsiz bir yeteneğe sahiptir. En yaratıcı çözümleri bulduğumuz yerler de, gizli kalmış bu ihtiyaçlardır. Şirketim, piyasa ve endüstrileri engellercesine, sorunları engelli insanların bakış açısıyla analiz ederek kurumlarla çalışıyor. Temel olarak bir fikir kuvözü olarak kapsayıcı tasarımı kullanıyoruz.

Engelli insanları göz önünde bulundurduğumuzda, tasarım sürecine dahil olabilecek diğer alanlar hakkında ne söylersiniz? Örneğin zanaat ve sanatın tasarım sürecine dahil olması da daha büyük değer üretebilir ve herkes için fayda sağlayabilir mi? Zanaat, sanat ve tasarım bir kolektif olarak çalışabilir, engellilikle ilgili meseleleri ele alabilir ve aynı zamanda insan, toplum, şehir, doğa ve yaşam için sahip oldukları tekil olanaklardan daha büyük bir diğer üretebilir mi?

Doğru kullanıldığında, engelliliğin tüm sektörler için fayda sağlayacağı kanaatindeyim. Örneğin zanaat, sanat ve tasarım alanında yaptığınız bir projede de kendinize, sağır, kör ya da tekerlekli sandalyede bir kişinin buna nasıl yaklaşacağını sorarsanız ne olur? Kendinizi onların yerine koyun –onlarla empati kurun; onların dünyayı nasıl deneyimleyebildiğini gerçekten hissedin ve bunu kendi işinizde uygulayın. Eminim ki bu, olabilecek en iyi yeni tasarım ve zanaat işlerini teşvik edecektir.

TED biyografinizde de vurgulandığı üzere tasarımcıların insan problemlerini işaret etme ve çözme ve ayrıca toplumsal refaha katkıda bulunma gibi bir kapasite ve sorumlulukları olduğundan bahsediyorsunuz. Bu sorumluluğu nasıl temellendiriyorsunuz? Tasarımcıların insan problemlerini işaret etme ve çözümleme sorumluluğunu neye dayandırarak açıklarsınız?

Tasarımcılık bir yönüyle insan sorunlarını çözme ve onlara tepki vermekle ilgilidir. Örneğin, bir mesaj iletmek istediğinizde, insanların ilgisini nasıl çekeceğiniz sorununu çözmeniz beklenir. Kendinize en iyi renklerin neler olduğunu, hangi yazı fontunun insanların dikkatini çekeceğini, grafikleri en stratejik yerleştirmenin ne olduğunu sorarsınız. Bir kanepe tasarlıyorsanız, bunun insan bedenine nasıl uyumlu olacağı meselesini çözmeniz gerekir ki, insanlar bu kanepenin üzerine oturmayı istesinler. Tasarımcılar daimi olarak insan sorunlarına tepki verirler. Bu sebeple tasarımcıların, herhangi bir yararı olabilecek insan ihtiyaçlarıyla empati kurma becerileri olduğunu biliriz. Hukuk mesleği gibi pek çok meslek, o mesleği icra eden kişilerin kamu yararına karşılıksız işler yapmasını gerekli kılar. Bizler neden bunu tasarım mesleğinde de yapmayalı ki? Bu insanları aktif bir biçimde, becerilerini toplumsal fayda sağlamak için kullanmaya çekmek ve teşvik etmemiz gerekir. Kanımca, bu bir yönüyle tasarım mesleğini icra edenleri, kendi becerilerini toplumsal fayda üretme ve bunu aktarma imkân ve yolları konusunda eğitmekle ilgilidir.

Çalışmalarınızda “tasarım düşüncesi (design thinking)” fikrinin öneminin, bunun politika oluşturma ve uygulama alanlarını kapsayan oldukça geniş bir kavram olduğunun ve engelli haklarının geniş anlamda bu düşüncenin içine dahil edilmesi gerektiğinin altını çiziyorsunuz. Bu fikrin daha geniş bir satıhta kabul görmesi için sizce başka neler yapılabilir.

Kanımca, bu düşünceyi yayma ve kavramı kucaklama işi kurumlara, sivil toplum kuruluşlarına ve bilumum tartışmalara düşüyor. Bu kişiler için, çalışanlarını bu kavramla baş başa bırakıp, işleri için kullanmaları gereken becerilerle onları donatarak ne kadar rekabet üstünlüğü kazanacaklarının farkına varmaları önemlidir. Bu kavramı destekleyen başkaca araştırmalardan da faydalanabiliriz. Örneğin Microsoft, engelli insanların sorun çözmelerine yardımcı olmak ve engellilik olsun olmasın herkes için faydalı olabilecek yenilikler ortaya koymak için bu insanlara bakmanın bir güç sağladığını tanımaya başlayan sayılı teknoloji şirketlerinden birisidir.

Elise Roy

Elise Roy is a deaf Inclusive Design Strategist who helps companies analyze problems from the vantage point of people with disabilities to disrupt markets and industries. She believes strongly that the unique experiences of people with disabilities help us uncover hidden needs and it is in these hidden needs where we often find the most innovative solutions. Her company, Elise Roy & Associates has attracted tech start-ups, as well as policy and development organizations such as the OECD and USAID. Her TED talk, “When We Design for Disability, We All Benefit” has over 1 million views.

Elise draws on her richly diverse career path as a human rights lawyer, marketer, and product designer to shape solutions for her clients. As a lawyer, Elise was the leader of the culture, sport, recreation and leisure article of the United Nations Convention on the Rights of Persons with Disabilities. As a marketer, she directed ads that reached hundreds of thousands. And as a product designer, she designed safety glasses for deaf wood workers that were hailed by DeWalt as ‘revolutionary.’ Elise has given talks around the world including, Microsoft, the National Science Foundation, the United Nations and the World Bank.

www.eliseroy.org | twitter: @EliseRoy